Zamanı bir türlü idare edemediğimizden, işlerimizi bir türlü yetiştiremediğimizden sürekli şikayet eder olduk. Zaman bir türlü yetmiyor! Değil mi?
Sevdiğimiz şeyleri yaparken zaman uçup giderken, sıkıldığımız anlarda zaman durur ve bir türlü geçmez. Hatta en sinir olduğumuz: bizim için anlamsız görünen, yapmak zorunda olduğumuz bir işi yaparken, zamanı boşa harcadığımızı düşünürüz. Kendi psikolojik durumlarımıza göre de zamanı değerlendiririz.
Modern hayatla beraber hayatlarımızı zamana karşı bir yarış halinde yaşıyoruz. İşten çıkmadan önce ya da gece yatağımızda robotik bir şekilde bugün ne tamamlandı, ne tamamlanmadı zihnimizden ya da yapılacaklar listemizden bunları kontrol ediyoruz. Ya da güne başlarken yapılacaklara bakıp ya da düşünüp, hangisinden başlayacağımıza şaşırabiliyoruz. Yaptıklarımız için sevinirken yapamadıklarımız için hayıfllanıyor ve mutsuz oluyoruz.
Kendimize ya da birinin bize sadece yavaşla demesi yetmiyor. İçsel bir farkındalık kazanmamız gerektiğine inanıyorum. Zaman yönetiminden çok daha farklı bir şeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
Her bir deneyimimizin farkına ve keyfine varıp onurlandırmak. Yani işler yolunda giderken de fark etmek, keyif almak, teşekkür etmek. Bunun için biraz duraklamak ve fark etmek. Bunu bir pratik hale getirmek için düzenli meditasyon yapmak, meditatif yaşamaya yardımcı olabilir. Hafta içinde yaşadığınız sevgi, heyecan, iç huzur, keyif, yaratıcılık ve ilham anlarınızı fark edin. Belki not alın. Günde sadece beş dakikanızı sessiz kalmaya, meditasyona ayırın. Bizim olaylara ve zamana bakış açımız anı yaşamakla değişebilir. Anda nefes almak, fark etmek ve keyif almak. Zor anlarda bile nefes almak, fark etmek ve hissetmek...
Aşk dolu bir hafta olsun ♥️
Kendini sevme sanatı eğitimleri ile ilgili bana info@yesimatesci.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Sizi seviyorum, kendinizi sevin.
www.yesimatesci.com